Zeytinyağlılar Perpa Ticaret Merkezi’nin en iyi zeytinyağlı yemeklerini yapmakta çok iddaalıyız.
Zeytinyağlılar
Sera Restaurant olarak, eski zaman tanrılarına esin kaynağı olmuş, mitolojiden halk tıbbına, edebiyattan sofralarımıza kadar tarih boyunca insanoğlunun yaşamında her zaman bulunmuş bir mucize olan zeytin ve zeytinyağlılar misafirlerimize sunarken restoranımızda en iyi soğuk sıkım natürel sızma zeytinyağlarını seçmeye gayret ediyoruz.
Bugünün Zeytinyağlıları için GÜNÜN MENÜSÜ
Girit Ezmesi
(Pancar, Kereviz, Şakşuka, Börülce)
Meze Tabağı
(Atom, Girit Ezmesi, Acuka, Çerkez Tavuğu,)
Yaprak Sarma
Acuka
Barbunya Pilaki
Atom
Haydari
Çerkez Tavuğu
Humus
Közlenmiş Patlıcan
Patlıcan Ezme
Beyaz Peynir
Zeytinyağlılar Gerçek Bir Mucize..
Oleaceae familyasından olan zeytinin, adının kökeni Yunanca elaia, Latince olea’dan gelir.
Genellikle 300-400 yıl gibi uzun ömürlü bir ağaç olan zeytinin 2000 yıl yaşayanları olması onun olasılıkla kuraklıktan etkilenmeyen bir bitki olmasındandır.
Zeytin ağacı
Zeytin ağacı, milattan on bin yıl öncesine kadar Doğu Akdeniz havzasının doğal bitki örtüsü sayılmaktadır. Milattan önce yaklaşık 12 bin yıl öncesinde Akdeniz’in batı bölgelerinde yabani zeytin dalları bulunmuştur.
Zeytinin Türkçe adının kökeni, Semitik orijinali olan zayit kelimesinden gelmektedir. Zeytin ağacının anavatanı Güney Ön Asya olarak kabul edilmektedir. Bölge, günümüzde Doğu Akdeniz ile ülkemiz sınırları içerisindeki Hatay, Gaziantep ve Kahramanmaraş dolayları olarak kabul edilir.
Zeytin’in, M.Ö. 4000’lerde, ilk kez Samiler tarafından ıslah edildiği ve bir kültür bitkisi haline getirildiği düşünülmektedir. Bu nedenle en erken kullanımının da bu coğrafyada olması doğal bir sonuçtur.
Zeytin
Yemeklerde, kurban törenlerinde, yakmak için lambalarda, saçın parlatılmasında ya da vücudun ovulmasında olduğu gibi birçok kullanım alanının varlığı bilinmektedir. M.Ö. 4000’lerde kültür bitkisine dönüştürülen zeytinin yağının çıkarılması ve kullanımının yaygınlaşması ancak 1500-2000 yıl sonra gerçekleşmiştir. Tunç Çağı’nda ve daha sonrası dönemlerde Akdeniz’de zeytinciliğin yaygınlaştığını gösteren arkeolojik buluntular arasında yağ presleri, saklamada kullanılan kaplar, zeytin gösterimleri olan vazo ve duvar resimleri sayılabilir.
Fenikelilerin ticareti ile başlamış olan yolda önce Mısır, Kıbrıs, Girit ve Anadolu yoluyla Yunanistan M.Ö. 700’lerde Kuzey Afrika’da Libya ve Tunus’a kadar yayılma sağlanmıştır. Farklı araştırmacılara göre sayılan yerlerde zeytinin kültüre alınıp kullanımının yaygınlaşmasında tarihsel olarak farklılıklar bulunmaktadır. Mezopotamya kaynaklarında ve Hitit metinlerinde zeytinyağının kozmetik kullanımına ait belgeler bulunmaktadır.
Antik Yunan mitolojisine göre tanrıların armağanı olan üç şey olmadan Yunan mutfağı düşünülemezdi: Tahıl, şarap ve zeytin. Tahıl, tanrıça Demeter’in; Şarap, tanrı Dionysos’un ve zeytin, tanrıça Athena’nın insanlara armağanıydı. Antik Yunan’da Athena (Roma’da Minerva) olarak bilinen tanrıçanın sembolleri arasında zeytin dalı bulunmaktadır.
Girit Adası’nda bulunmuş olan yazıtlarda yabani zeytinin gıda maddesi olarak kullanımının yanı sıra parfüm, kozmetik ya da merhem gibi endüstriyel bir madde olarak da kullanıldığı görülmüştür.
Antik çağlarda zeytinyağı
Antik çağda zeytinyağının kozmetik kullanımına ilişkin bir bilgiyi de Plinius aktarmaktadır. Plinius insan vücudu için kabul edilebilir iki sıvıdan söz eder, biri vücudun içi için “şarap”, diğeri dışı için “zeytinyağı”dır. Bu aktarımıyla o çağdaki zeytinyağının kozmetik kullanımına gönderme yapmaktadır. Antik dönemde vücuttaki kirin temizlenmesi amacıyla zeytinyağı kullanılırdı. Beden zeytinyağı ile ovulduktan sonra strigilis adı verilen özel bir alet ile de vücuttan sıyrılarak temizlik tamamlanırdı.
Uzun yolculuklara çıkacak olan yolcular ayakları yara olmasın diye zeytinyağı sürerlerdi. Güreşçiler ya da koşucular gibi sporcular da yarışma öncesi adalelerini yumuşatmak ve ısıtmak için zeytinyağı ile ovarlardı.
Tanrıça Hera’nın Zeus’u baştan çıkarmak için vücudunu zeytinyağı ile ovması gibi zengin kadın ve erkekler vücutları yumuşak olsun diye hamam sonrası zeytinyağı sürerlerdi. Günümüzde zeytinyağı, eski dönemlerin aksine daha çok “içimizi” koruduğuna inanılan ve bu nedenle sofrada sıkça tüketilmeye çalışılan bitkisel bir yağdır. Eski Roma’da yalnızca kralların ve imparatorların yağla meshedilmesi ve naaşın yağla yıkanması geleneğinden gelen; bugün artık diğer tüm yağlar içinde “en sağlıklısı” olarak ünlenen zeytinyağının ve zeytinin çeşitli yaralanmalarda ve iltihaplarda kullanıldığı bilinmektedir
Zeytinyağı ve Sağlık
Zeytinyağı halk tıbbı alanında da tedavi edici özelliğiyle ön plana çıkmaktadır. Kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarılan ve “kültürel evrensel”lerden biri olarak kabul edilen zeytinyağı insanın doğaya ilk tepkilerinden birini temsil eden ve hastalığı tedavi etmede çeşitli bitkiler, madensel ve hayvansal maddelerden yararlanan “doğal halk tıbbı”dır. İkincisi ise, hastalık tedavisinde muska, kutsal sözler ve benzeri işlemlerden yararlanan “dinsel-büyüsel tıp”tır
- Zeytinyağının Ağrı, Yanık ve Çeşitli Yara Tedavilerinde Kullanımı:
- İncinen yer zeytinyağıyla ovulursa, yumuşatır ve ağrıyı alır.
- Zeytinyağı iltihaplı bölgeye damlatılınca iyileştirir.
- Yaralanmalarda zeytini çekirdeğiyle ezip sürdüğünde iyi gelir;
- İncinmelerde, burkulan yere çekirdeğiyle birlikte ezilen zeytin sarılır.
- Karın ağrısında, sızma zeytinyağına kimyon karıştırıp sürüldüğünde ve üzerine ılık havlu sarılırsa iyi gelir. Mide ve karın gazlarını alır,
- Zeytinyağı yanıklarda, yara tazeyken hiç hava almayacak şekilde sarıldığında yanık izinin oluşmasını önler.
- Zeytinyağının yanı sıra, zeytin çekirdeğinin yutulmasının mide rahatsızlıklarına iyi geldiği ve mide yaralarını iyileştirdiği düşünülmektedir..
- Emziren annelerde oluşan meme ucu çatlaklarına zeytinyağı sürülür.
- Tırnak kenarlarında çıkan ek tırnaklara, tırnak dikenine ve iltihaba (dolama) geceden zeytinyağı sürünce, yumuşatır ve yok eder.
- Zeytin ağacının kabuğundan sızan zamksı sıvının yara iyileştirici özelliğinin yanı sıra alkolle birlikte kullanıldığında saçları güçlendirdiği bilinir. Zeytinyağı biberiye yağıyla birlikte kullanılırsa kepeğe iyi gelir.
Bebeklerde Kullanımı:
- Bebekler pişik olunca, zeytinyağı hafifçe yakılarak soğutulduktan sonra pamukla silinirse pişiği önler.
- Bebeklerde mamanın içine bir çay kaşığı kadar eklenen zeytinyağı, bebeğin sindirimine yardım eder.
- Eklem yerlerinden oynayan çocuklara “eyesi battı” denir; bu durumdaki çocuğa kızdırılmış zeytinyağıyla masaj yapılır.
- Zeytinyağını bir cezvede kızdırıp, asidini uçurduktan sonra yağlanan bebekler rahat uyur.
- Zeytinyağı bebeklerde safra söktürücü, bağırsak yumuşatıcı ve kabızlık gidericidir.
Günümüzde zeytinyağı modern tıp tarafından da çeşitli hastalıkların tedavisinde önerilmektedir. Örneğin, günde 2 kaşık zeytinyağı alanlarda koroner kalp hastalığı riskini azalttığı bilinmektedir. Yüksek tansiyon, trigliserit ve kolesterol düşürücüdür (iyi kolesterol HDL’yi yükseltip kötü kolesterol LDL’yi düşürücü özelliği vardır). İçerdiği A ve E vitaminleri ve doymamış yağ asitleri nedeniyle kalp-damar hastalıklarını önleyici, kalbi destekleyici, kanser engelleyici olarak kabul edilir.
Son yapılan araştırmalarda prostat, kalınbağırsak (kolon), meme kanserlerinde zeytinyağının koruyucu etkisinin olduğu gösterilmiştir.
Kan dolaşımı rahatsızlıkları zeytinyağıyla beslenenlerde az görülür. Zeytin ağacının yaprakları, mikrop öldürücü, ateş düşürücü, yatıştırıcı, kan şekerini ve yüksek tansiyonu düşürücü, iştah açıcı, idrar söktürücü özelliklere sahiptir.
Şeker hastalığına zeytin yaprağı önerilirken; Oleuropein adlı maddeden hareketle vücudumuzda oluşan eleanolic asit, virüs ve mikrop yok edici ve AIDS’i önleyici özelliği vurgulanmaktadır.
Halk Tıbbında Zeytinyağı
Halk tıbbının özellikle şifalı bitkilerle ilgili bilgi ve uygulamalarının modern tıbba kaynaklık ettiği bilinen bir gerçektir. Bu alan, bitkilerin içindeki maddeleri inceleyerek modern tıbba katkı sağlayan uzmanların çalıştığı bir uzmanlık alanının doğmasına da neden olmuştur. Bitkilerin içindeki maddeleri çeşitli bilimsel analizlerle inceleyerek, hastalıkları iyileştirici etkisi olanları bulmaya çalışan bilim dalına tıpta farmakognozi adı verilmektedir.
Farmakognozi, özetle botaniğin eczacılık bilimine uygulanmasıdır. Bu çalışma alanı, her ikisinin metodlarını da kullanmakta ve ilaç olarak kullanılabilecek etken maddelerin bitkiden verimli şekilde elde edilme yöntemlerini belirlemektedir. Bitkilerde yüzlerce etken madde bulunabilir.
Araştırmacılar tarafından bu maddelerin, kimyasal maddelerdeki/ilaçlardaki gibi yararlı etkilerinin yanında yan etkilerinin de olduğu belirtilmektedir. Bitkilerden elde edilen miktarın da tedavi sürecinde büyük önemi bulunmaktadır.
Dinsel İnançlarda Zeytin ve Zeytinyağı
Zeytin üç büyük dinde de zeytin kutsal sayılmıştır. Tevratta Nuh tufanının ardından suların çekilip çekilmediğini anlamak için uçurulan güvercinin zeytin dalıyla dönmesi bir işaret sayılmış; “zeytin dalı” barışın sembolü olarak görülmüştür. Çok tanrılı dinlerde, dinsel törenlerin arınma ve kutsama işlemlerinin bir parçası olmuş ve zeytine özel bir önem atfedilmiştir.
Benzer şekilde İncil’de ve Kur’an’da da zeytinden önemle bahsedilir. Zeytin ve zeytinyağı, geçmişte olduğu gibi günümüzde de halk tıbbı pratikleri içinde önemli bir kullanım alanına sahiptir. Özellikle çeşitli yara tedavilerinde ve yanıklarda yaygın olarak faydası bilinen ve kullanılan zeytinyağının; bebeklerde de pek çok rahatsızlık durumunda kullanıldığı gözlenmektedir. Halk tıbbı pratiklerinde zeytinin çekirdeğinin ve yağının yaygın kullanımı; zeytinin her yönüyle şifa kaynağı olduğunun kanıtı gibidir.
Özetle zeytin, tarihin her döneminde yağı ve çekirdeği de dahil şifa kaynağı olarak görülmüş ve halk tıbbı pratiklerinde kullanılmıştır. Halk tıbbını, çeşitli nedenlerle ihtiyaçtan doğan, halkın içinden çıkmış geleneksel pratikler olarak düşünürsek, zeytin ve zeytinyağının da bu tedavi biçimleri içinde en yaygın kullanılanlardan olduğunu vurgulayabiliriz.
Zeytinin tarihsel yolculuğuna bakıldığında; halk kültürünün bir parçası olan, dolayısıyla kültürü ve toplumsal değişimi anlamak için bir gösterge olabilecek geleneksel tedavi bilgi ve uygulamalarının yapılacak çalışmalarla analiz edilmesinin kültürün doğru anlaşılmasına katkı sağlayacağı bir kez daha ortaya çıkmaktadır.
Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:5 No:495 34384 Şişli / İstanbul
Trackbacks & Pingbacks
[…] ZEYTİNYAĞLILAR […]
[…] ZEYTİNYAĞLILAR […]
[…] ZEYTİNYAĞLILAR […]
[…] ZEYTİNYAĞLILAR […]
[…] ZEYTİNYAĞLILAR […]
[…] YILMAZ Araştırmacı Yazar SAĞLIKLI BESLENME 2. Beyin ZEYTİNYAĞLILAR IZGARALAR FIRIN YEMEKLERİ […]
[…] YILMAZ Araştırmacı Yazar SAĞLIKLI BESLENME 2. Beyin ZEYTİNYAĞLILAR IZGARALAR FIRIN YEMEKLERİ […]
[…] Beyin ZEYTİNYAĞLILAR IZGARALAR FIRIN YEMEKLERİ […]
[…] Beyin ZEYTİNYAĞLILAR IZGARALAR FIRIN YEMEKLERİ […]
[…] Beyin ZEYTİNYAĞLILAR IZGARALAR FIRIN YEMEKLERİ […]
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!